Küçükken oynadığımız oyuncakları düşünelim; onlara roller verir belirli bir kimlik üzerine onları oynatabilirdik. Peki o oyuncaklar onlara roller verildiğimizi ve kurulmuş bir düzen içerisinde oynatıldıklarını biliyorlar mıydı? Peki doğduğumuz andan itibaren bize verilen kimlikle belirlenen bir gerçeklikte oynatıldığınızı düşündünüz mü? Basitçe şüphe duydunuz mu?
Sorgulamak ve şüphe duymak. Descartes bunun üzerine sınırları zorlayan bir düşünce deneyi tasarlamış. Deney üzerine konuşmadan önce şunu kendimize sormamız gerekli gördüğümüz her şey gerçek midir yoksa gerçek olduğuna karar veren mekanizma üzerinde biz tamamıyla bir hakimiyete sahip miyiz? Sorgulayalım bir gün evimize doğru yürürken ıssız bir sokağa girdiğimizde ölü bir beden ve onun yanında elinde kesici bir aletle bekleyen birini gördüğünüzü varsayalım ölü bedenin nasıl göründüğünü veya başında bekleyen kişinin elindeki kesici aletin ne olduğunu hayal ettiğimizde hepimiz farklı gerçeklikler düşünürüz o zaman hepimizin gerçekliği farklı değil midir veya gerçeklik diye bir şey var mıdır ? Ya da biri bize bunu art niyetle gerçek diye düşündürmek istiyor mudur?
Descartes'e burada geri dönüyoruz bizim gibi sorguluyor ve gerçekliğimizi yanıltacak kadar güçlü bir cinin var olduğunu sayıyor ve bu cin kötü niyetli bir cin olduğunu hayal ediyor. Cin yukardan bize bakarken gerçekliği değiştiriyor ve bizi kandırıyor olabilir. Şüphe duymalıyız o zaman çünkü cinin oyununda oynattığı oyuncaklar olabilir miyiz? Descartes de bunun üzerine şu yorumu yapıyor “Kesin olan bir şey var. Bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek. Şüphe etmek düşünmektir. Düşünmekse var olmaktır. Öyleyse var olduğum şüphesizdir. Düşünüyorum, öyleyse varım. İlk bilgim bu sağlam bilgidir. Şimdi bütün öteki bilgileri bu bilgiden çıkarabilirim.”
Kırılmış bir aynada kendimizden onlarca görebiliriz ama aslında bizden bir tane vardır değil mi? Gerçek olan hangisidir bunu bilmemiz mümkün müdür? Bunu da bilemeyiz fakat bilebiliceğimiz bir şey vardır. O da bunu bilemeyeceğimizi bildiğimizdir çünkü bunu sorgulayabiliyoruz bunun üzerine düşünebiliyoruz o zaman bizim var olduğumuz anlamına gelir. Eğer ki bir varlığın oyuncağı gibi oynatılabiliyorsak bile bunun üzerine düşünüp sorguluyoruz değil mi? O zaman varız ve elimizdeki bu sağlama ile diğer bilgilerin doğruluğunu veya gerçekliğini ortaya çıkartabiliriz. Düşünün, düşünün ki var olabilesiniz.
Comentarii